Artan Çevre Bilinci Sektörü İleriye Taşıyacak Röportajı TAYSAD Dergisi'nde Yayınlandı
Test merkezimizdeki tüm test sistemleri esas olarak şebekeden elektrik kullanıyor. Şirketimiz, motor testi dyno'ları için kojenerasyon altyapısına yatırım yaparak önemli miktarda elektrik enerjisi üretme olanaklarını araştırmaktadır. Kiraladığımız binaların mülk sahipleriyle anlaşılabilinirse, çatılara güneş panelleri kurmak ve elektrik enerjisini üretmek mümkün olabilecektir. Günlük kullanım, satış ve pazarlama ve iş geliştirme faaliyetlerimizde kiralık otomobiller kullanıyoruz. Kullandığımız tüm kiralık araçlar fosil yakıtla çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda ve fizibilite çerçevesinde ve ayrıca şarj altyapılarının şehirlerde kullanılmaya hazır olması durumunda, kiraladığımız kiralık araçları, elektrikli araçlarla değiştirmeyi planlıyoruz.
Elektrikli araç teknolojisi çevreye duyarlı bir teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Lakin pil-şarj temelli teknolojinin üretimi ve eskiyen pillerin bertaraf edilmesi sürecinde çevreye zarar etkisinin, aynı çerçevedeki fosil yakıtlı araçlara göre ne denli avantaj yarattığının daha detaylı irdelenmesi yararlı olabilir. Pilli elektrikli araçlar ya da hidrojeni yakıt olarak kullanan hidrojen yakıt hücreli araç teknolojisi yerine, doğrudan hidrojen yakıtlı motor teknolojisinin çevreye vereceği zararın düşük olabileceği söylenebilir. Lakin bu noktada yine teknik başarım ve böylesi araçların maliyeti ve kısacası fizibilite çerçevesinde bu ve benzeri hususlar, piyasanın gidiş hattına yön verecek gibi görünmektedir.
Pil kütlesinin optimize edilmesi, araç menzillerinin uzatılması, şarj istasyonlarının artması, elektrikli araçların çevreye daha duyarlı taşıtlar olarak kullanımının artması noktası önem arz etmektedir. Kargo taşımacılığında ufak elektrikli araçlar şehir içi ulaşım ve maliyetler açısından cazip göründüğünden bu alanda yatırımlara devam edilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz. Fosil yakıtların çevreye verdiği zarar ve artan çevre bilinciyle, ayrıca bu alandaki teşvikler sayesinde, sektörün hızla ilerleyebileceği söylenebilir. Elektrikli araçlarda, şarj süresinin ne kadar yetebileceği ve bu bağlamda sürüş koşullarını dikkate alan sürüş menzili hesaplarının optimize edilmesi, başta ticari araçlar olmak üzere tüm taşıt üreticilerinin odaklanabileceği alanlardan biri gibi görünmektedir.